Site icon Buzdağı Haber

Küresel Piyasalar Merkez Bankalarının Faiz Kararına Odaklanıyor | Asya Borsalarında Yükseliş, Türkiye’de Dolar/TL Kurunda Artış Devam Ediyor

Küresel pay piyasaları, geçtiğimiz hafta yoğun veri gündemi ve merkez bankalarının faiz kararlarına odaklanarak karışık bir seyir izledi. Bu hafta ise yatırımcıların odak noktası dünya merkez bankalarının faiz kararları oldu. Özellikle ABD Merkez Bankası’nın (Fed) gelecek hafta açıklayacağı faiz kararı, analistlerin öngörülerinde oynaklığa neden olmaktadır.

Geçtiğimiz hafta ABD’de borç limiti krizinin çözülmesiyle birlikte açıklanan veriler, enflasyon ve resesyon arasında denge arayan dünya ekonomileri için para politikalarının önemini vurgulamıştır. Bu veriler, varlık fiyatları üzerinde etkisini sürdürmüştür.

G7 ülkeleri arasında faiz artışına İlk ara veren ülke

Avustralya Merkez Bankası, piyasa beklentilerinin aksine 25 baz puanlık bir faiz artışı gerçekleştirdi. Ardından Kanada Merkez Bankası da politika faizini 25 baz puan artırarak 22 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 4,75’e yükseltti. Kanada Merkez Bankası, ekonomideki talep fazlasının tahminlerden daha fazla olduğunu belirtti. Kanada, önceki toplantıda faiz artışı yapmayarak G7 ülkeleri arasında faiz artışına ilk ara veren ülke olmuştu. Bu nedenle piyasalar, Kanada Merkez Bankası’nın bu toplantıyı da pas geçmesini bekliyordu.

ABD’de Açıklanan Verilere Göre

Avustralya ve Kanada Merkez Bankalarının faiz kararlarının ardından, Fed’in gelecek hafta 25 baz puanlık bir faiz artışı yapabileceği beklentileri yüzde 34 seviyesine yükseldi. Ancak iş gücü piyasasının soğuması sinyalleriyle birlikte faiz artışı beklentileri yüzde 29’a geriledi. ABD’de açıklanan verilere göre, işsizlik maaşı başvuruları Ekim 2021’den bu yana en yüksek seviyeye çıkarak 261 bin oldu.

Uluslararası Para Fonu (IMF), ABD’de enflasyon ivmesinin yavaşladığını ancak hala endişe verici olduğunu belirterek, Fed’in para politikası rotasında kalması gerektiğini vurguladı. ABD hükümetinin borçlanma sürecinin piyasalardaki likiditeyi olumsuz etkileyebileceği endişeleri de devam etmektedir.

Bu gelişmelerin sonucunda ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yaklaşık 4 baz puanlık bir artışla haftayı 3,74 seviyesinde tamamladı. Altının ons fiyatı ise yüzde 0,7 artarak 1.961 dolardan haftayı kapattı. Brent petrolün varil fiyatı ise resesyon endişeleriyle birlikte yüzde 1,7 düşerek 75 dolara indi.

ABD’de pay piyasaları, Fed’in faiz kararı öncesinde pozitif bir seyir izlerken, gelecek hafta enflasyon verileri ve bankanın para politikası kararı yatırımcıların odak noktası haline geldi. Fed’in para politikalarına ilişkin belirsizliklerin azalmasına rağmen yatırımcılar, gelecek haftaki adımları fiyatlama konusunda temkinli davranmaktadır.

ABD’de açıklanan makroekonomik veriler karışık sinyaller vermeye devam etmektedir. Mayıs ayında Tedarik Yönetim Enstitüsü (ISM) tarafından açıklanan hizmet sektörü Satın alma Yöneticileri Endeksi (PMI) 1,6 puanlık bir düşüşle 50,3 seviyesine geriledi. Nisan ayında ise fabrika siparişleri öngörüleri karşılamayarak yüzde 0,4 arttı.

ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu

Ayrıca, ABD’de hisse bazlı ve kripto para borsalarına ilişkin haberler de geçtiğimiz hafta önemliydi. ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), Binance’e dava açtığını duyurdu ve Coinbase’e de kural ihlalleri nedeniyle dava açtı. Binance’in ABD iştiraki, SEC’in varlıklarını dondurmasının ardından dolar mevduatlarını askıya alacağını açıkladı. SEC Başkanı Gary Gensler, dijital para birimlerine olan ihtiyaçlarının artmadığını ve tokenlerin gerçek değerini sorguladıklarını belirtti. Bu gelişmeler sonucunda Nasdaq endeksinde işlem gören Coinbase’in hisseleri yaklaşık yüzde 17 değer kaybetti.

Geçen hafta New York Borsası’nda S&P 500 endeksi, Tesla ve General Motors gibi şirketlerin olumlu haberleriyle birlikte yüzde 0,5 artarak son on ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Dow Jones endeksi de yüzde 0,3 değer kazanarak son bir ayın en yüksek seviyesine çıktı. Nasdaq endeksi ise yüzde 0,1 yükselişle yaklaşık son 14 ayın zirvesini test etti.

General Motors’un, Kuzey Amerika’daki şarj ağını kullanmak için Tesla ile anlaşması hisselerine olumlu yansıdı ve şirketin hisseleri haftalık bazda yüzde 5,7 artış gösterdi. Aynı dönemde Tesla hisseleri de yüzde 14,2 değer kazandı.

Gelecek haftanın veri takviminde ise önemli göstergeler yer alıyor. Salı günü enflasyon, çarşamba günü Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ve Fed’in para politikası kararı, perşembe günü haftalık işsizlik başvuruları, perakende satışlar, sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı verileri takip edilecek. Bu veriler yatırımcılar için önemli bir odak noktası olacak.

ECB’nin Faiz Artırımlarına Devam Edeceği Beklentisi

Avrupa borsalarında ise endişelerin artmasıyla birlikte bölgede genel olarak negatif bir seyir izlendi. Avro Bölgesi’nin ekonomisi bu yılın ilk çeyreğinde önceki çeyreğe göre yüzde 0,1 daralarak teknik anlamda resesyona girdi. ECB’nin faiz artırımlarına devam edeceği beklentisi ise değişmedi ve bankanın 15 Haziran’daki toplantısında 25 baz puanlık bir faiz artışına gitmesi kesin gözüyle bakılıyor. ECB’nin yıl sonuna kadar toplamda 50 baz puan faiz artıracağı öngörülüyor.

ECB Başkanı Christine Lagarde, enflasyonist baskıların yüksek seyrettiğini belirtirken, çekirdek enflasyonun zirve yaptığına dair net bir kanıt olmadığını ifade etti. Lagarde ayrıca enerji desteklerini sürdürmenin orta vadede enflasyonist baskıları artıracağını vurguladı ve hükümetlerin enerji krizinin hafiflemesiyle ilgili destek önlemlerini derhal ve uyumlu bir şekilde geri çekmesi gerektiğini söyledi.

Bileşik PMI Verilerine Göre

Almanya’da sanayi üretimi ve fabrika siparişleri verileri beklentilerin altında kaldı. Avro Bölgesi’nde ise enflasyon ve resesyon ikilemi güç kazanmaya devam etti. İngiltere hariç hizmet sektörü ve bileşik PMI verilerine göre ekonomik aktiviteye yönelik risklerin arttığı belirtildi.

Gelecek haftanın Avrupa borsalarında odak noktası ECB’nin faiz kararı olacak. Ayrıca Almanya’da enflasyon ve ZEW beklentiler endeksi, İngiltere’de işsizlik, İngiltere ve Avro Bölgesi’nde sanayi üretimi, ECB’nin faiz kararı ve Avro Bölgesi’nde enflasyon verileri de takip edilecek.

Geçen hafta Asya borsalarında genel olarak olumlu bir seyir görüldü. Çin hükümetinin ekonomiyi desteklemek için adımlar atacağı beklentisi ve Japonya ekonomisinin tahminlerin üzerinde büyümesi bölgede risk iştahını artırdı. Çin’de açıklanan enflasyon verileri, üretici fiyatlarının düşmesiyle birlikte dünya genelinde talep kaybı endişelerini artırdı. Çin hükümetinin mevduat faizlerinde indirim yapması ve gelecek hafta daha fazla adım atabileceği beklentisiyle birlikte yatırımcılar dikkatli bir şekilde durumu takip ediyor.

Ayrıca, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in Çin’e bir ziyaret gerçekleştirebileceği haberleri de varlık fiyatlarına olumlu yansıdı. Ancak, Çin’in dış ticaret fazlasının beklentilerin altında kalması risk iştahını azalttı.

Japonya’da Enflasyon Beklentileri Yükseliyor

Gelecek hafta ise Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) faiz kararı yatırımcıların odak noktası olacak. Japonya’da ekonomi beklentilerin üzerinde büyürken, enflasyon ve enflasyon beklentileri de yükseliyor. BoJ’un faizleri sabit bırakması bekleniyor.

Haftalık bazda Asya borsalarında Şanghay Bileşik Endeksi ve Hong Kong’da Hang Seng Endeksi değer kazandı. Güney Kore’de Kospi Endeksi ise son bir yılın en yüksek seviyesine çıktı. Japonya’da Nikkei 225 Endeksi ise rekor seviyelerini test etti ve güçlü bir haftalık performans sergiledi.

Yurt içinde ise BIST 100 Endeksi üçüncü haftayı da yükselişle tamamlayarak tüm zamanların en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi. Cari işlemler dengesi verileri önemli olacak ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamaları takip edilecek.

Türkiye’nin yeni ekonomi yönetimi ve atanan kadın başkanlarla ilgili haberler, Türkiye’nin kredi risk priminin düşmesine neden oldu. Sermaye Piyasası Kurulu’nun onayladığı sermaye artırımları ve geçici işlem yasağı kararları da dikkat çekti. Borsa İstanbul, dolar bazında en yüksek getiriyi sağlayan borsalar arasında öne çıktı.

Önümüzdeki haftanın veri takviminde ise Japonya’da ticaret dengesi, Çin’de perakende satışlar, sanayi üretimi ve işsizlik verileri ile BoJ’un faiz kararı ön plana çıkacak.

Türkiye’de Açıklanan Verilere Göre

Geçen hafta Türkiye’de açıklanan verilere göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) beklentilere paralel olarak aylık bazda %0,04, yıllık bazda ise %39,59 artış kaydetti. Ancak, nisanda açıklanan Sanayi Üretim Endeksi, aylık bazda %0,9 ve yıllık bazda %1,2 azalarak beklentilerin altında kaldı.

Dolar/TL kuru ise haftayı bir önceki haftanın %11,6 üzerinde 23,3996 seviyesinden tamamladı. Analistler, BIST 100 endeksinin teknik açıdan destek olarak 5.500 ve 5.400 seviyelerini, direnç olarak ise 5.700 ve 5.800 puanları öne çıkabileceğini belirtti.

Önümüzdeki haftada yurt içinde takip edilecek veriler arasında ödemeler dengesi, işsizlik, perakende satışlar, haftalık para ve banka istatistikleri ile Piyasa Katılımcıları Anketi yer alıyor. AA Finans Ödemeler Dengesi Beklenti Anketi’ne katılan ekonomistler, nisan ayında cari işlemler hesabının 4,47 milyar dolar açık vermesini bekliyor.

Dolar/TL kurundaki artış eğilimi devam ederken, Türkiye’nin enflasyon ve ekonomik göstergeleri yakından izlenmeye devam ediyor.

Tepki Göster
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
Exit mobile version