Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, SGK’nın Kemal Kılıçdaroğlu tarafından batırıldığı yönündeki propaganda söylemlerine eski SGK Genel Müdürü ve AKP eski milletvekili Zekai Özcan’dan önemli bir yanıt geldi. Özcan, EYT düzenlemesiyle birlikte SGK’nın batırıldığını ifade ederek, iktidarın oy hesapları uğruna kurumu çöküşe sürüklediğini dile getirdi.
Zekai Özcan, SGK’nın bu dönemde ve EYT düzenlemesiyle birlikte adeta batırıldığını belirtti. Seçimlerde yeniden iktidara gelmek için EYT düzenlemesinin çıkarıldığını ve bu durumun SGK’yı tam anlamıyla batışa sürüklediğini vurgulayan Özcan, “İktidar mücadelesi kapsamında SGK kurban edilerek tam anlamıyla batırıldı” şeklinde konuştu.
Dünya genelinde emeklilik yaşının 64’lere yükseltildiği bir dönemde, Türkiye’de seçim amaçlı olarak 38-43 yaş aralığına indirildiğini dile getiren Özcan, EYT düzenlemesiyle sosyal güvenlik kurumuna ağır bir mali yük getirildiğini ifade etti. Özcan, anılarını kitaplaştırdığı “Bürokrasi ve Siyaset Dedikleri… Hatıralarım” adlı kitabında, SGK’nın tarihinde hiç bu kadar ağır bir yük altına girmediğini anlattı.
Zekai Özcan, kendi başkanlık döneminde 2008 yılında gerçekleştirdikleri sosyal güvenlik reformuyla SGK açığının milli gelire oranını yüzde 3’ten yüzde 0.5’e, devletin SGK’ya desteğini yüzde 3.1’e düşürüp aktif/pasif oranını 1.78’den 1.95’e yükselttiklerini belirtti. Ancak son dönemlerdeki EYT düzenlemesiyle birlikte SGK’nın batırıldığını ifade etti.
Zekai Özcan: EYT Düzenlemesiyle SGK’da Vahim Bir Tablo Oluştu, Dünyada Benzer Bir Örnek Yok
Zekai Özcan, yaptığı açıklamalarla EYT düzenlemesinin SGK üzerinde yarattığı vahim tabloyu dile getirirken, dünyada benzer bir örneğin olmadığını vurguladı. Özcan, yaklaşık 5.3 milyon kişiyi kapsayan EYT düzenlemesiyle birlikte SGK’da büyük bir açığın oluşacağını ve aktif/pasif oranının düşeceğini ifade etti. Ayrıca, SGK’nın gelirlerinin milli gelire oranı ile devletin SGK’ya aktaracağı kaynağın milli gelire oranı arasındaki dengesizlik de dikkat çekici bir nokta olarak değerlendirildi.
Özcan, EYT düzenlemesinin iktidarın yeniden seçimleri kazanma mücadelesi için yapıldığını ve bu uğurda gelecek neslin refahının çalındığını belirtti. Daha önceki hükümetlerin ve SGK yöneticilerinin kuruma bu kadar zarar vermediğini vurgulayan Özcan, mevcut Çalışma Bakanı Vedat Bilgin ve SGK Başkanı’nın istifa etmemesini eleştirdi ve en başarısız ve zarar veren isimler olarak tarihlerine geçtiklerini ifade etti.
Özcan, EYT düzenlemesinin siyasi çıkarlar doğrultusunda yapıldığını ve devlete ağır bir yük getirdiğini belirtirken, düşüncesiyle Tayyip Erdoğan’ın bu durumu kabul etmediğini ancak seçim yarışının kızışmasıyla taleplerin kabul edildiğini söyledi. Buna karşın her reformun doğru veya eksik olsa bile siyasi çıkarlar uğruna değiştirildiğini ve devlete ağır yükler getirildiğini ifade etti.
Zekai Özcan: Hükümet ve Siyasiler Ders Almadı, Emeklilikteki Yanlış Uygulamalar Sistemi Çökertecek
Zekai Özcan, emeklilik yaşının dünya genelinde yükseltilirken Türkiye’de EYT düzenlemesiyle emeklilik yaşının düşürülmesinin hükümet ve siyasilerin ders almadığını gösterdiğini belirtti. Diğer ülkelerde emeklilere daha iyi maaş ve sağlık hizmeti sunmak için emeklilik yaşının yükseltildiğine dikkat çeken Özcan, Türkiye’deki uygulamanın ağır bir yük getireceğini ve sosyal güvenlik sisteminin çökmesine neden olacağını vurguladı.
Özcan, emekliliğin yaşlılık demek olduğunu ve emeklilik yaşının 38-43 gibi düşük bir seviyeye indirilmesinin adil olmadığını ifade etti. Seçim çıkarcılığıyla gelecek nesillerin refahını çalmak pahasına devlet kasasından ulufe dağıtmanın doğru bir yaklaşım olmadığını belirten Özcan, devletin asıl görevinin sistemi tahrip etmek ve ekonomiyi batırmak yerine gelecek nesillere ağır yük bırakmak olmadığını vurguladı.
Özcan’ın açıklamaları, hükümet ve siyasilerin emeklilik konusunda yanlış bir tutum sergilediğini ve diğer ülkelerdeki uygulamalardan ders almadıklarını göstermektedir. Emeklilik sisteminin sağlıklı işlemesi için emeklilik yaşının adil bir şekilde belirlenmesi gerektiğini ifade eden Özcan, Türkiye’deki düşük emeklilik yaşının sosyal güvenlik sisteminin geleceğini tehlikeye attığını ve ekonomik açıdan ağır bir yük oluşturduğunu dile getirmektedir.