Hürriyet Gazetesi yazarı Noyan Doğan, emeklilik sistemindeki ayrımcılığı ve adaletsizliği gündeme taşıdı. Bugünkü yazısında, 8 Eylül 1999 öncesi ve sonrası sigorta girişi olanların emeklilik hakkına farklı yaş sınırlamaları getirilmesinin yol açtığı haksızlık ve rahatsızlık konularını değerlendirdi.
Türkiye’nin emeklilik sistemi, son dönemde emeklilik yaşlarındaki ayrımcılık nedeniyle eleştirilere maruz kalmıştı. Bu eleştirilerin merkezinde, 8 Eylül 1999 öncesi sigorta girişi olanların erken emekli olabildiği ancak sonrası girişi olanların 58-60 yaş arasında emeklilik hakkı kazanabileceği durum yer alıyor.
Hürriyet Gazetesi yazarı Noyan Doğan’ın kaleme aldığı son yazıda, 8 Eylül 1999 öncesi ve sonrası sigorta girişi olan bireyler arasında emeklilik yaşlarındaki ayrımcılığın yol açtığı mağduriyet ve adaletsizliği ele aldı. Mağdurların talepleri ve emeklilik sistemindeki adaletsizlik tartışmaları gündemdeki yerini koruyor.
Emeklilik konusunda yaşanan farklılıkların haksızlık olarak algılandığına dikkat çeken Doğan, mağduriyet yaşayan bireylerin adil ve kademeli bir emeklilik sistemi talep ettiklerini belirtti. Bu bireyler, “Emeklilikte Adalet Derneği” adı altında bir oluşumda birleşerek seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Özellikle 8 Eylül 1999 sonrası sigorta girişi olanlar için belirlenen emeklilik yaşının 58-60 aralığına çekilmesi, bu kişilerin gelecek planlamalarını zorlaştırıyor ve emeklilik hayallerini ertelemelerine neden oluyor.
Yazıda, Noyan Doğan’ın açıklamalarına yer verilerek, hükümetin gündeminde bu konuyla ilgili herhangi bir çalışma olmadığı bilgisi paylaşıldı. Ancak geçmişte Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesi sırasında benzer bir konunun gündeme geldiği, ancak kısa süre sonra gündemden düştüğü ifade edildi.
8 Eylül 1999 tarihinden önce ve sonrasında sigorta girişi yapanların emeklilik şartlarındaki farklılıkların altı çizilen yazıda, sosyal güvenlik reformlarıyla birlikte emeklilik koşullarının değiştiği ve 1999 tarihinde yapılan bir düzenlemeyle emeklilik yaşına bir kademelilik getirildiği vurgulandı. Bu değişiklikle birlikte çalışanların yıl ve prim gün sayısını doldurmasına rağmen emeklilikte yaşa takıldıkları belirtildi.
Noyan Doğan’ın yazısına göre, 8 Eylül 1999 öncesi ve sonrası sigorta girişi yapan bireyler arasındaki emeklilik yaşlarındaki ayrım, garip bir durumu beraberinde getirdi. Özellikle 8 Eylül 1999 tarihinden önce ilk sigortalı olanların, emeklilik hakkını kazanırken belirli bir yaş şartını karşılamak zorunda kaldığına dikkat çekti. Ancak daha da ilginç olanı, bu değişikliğin geriye işletilmesi ve bu tarihten önce sigorta girişi yapmış olan çalışanların yeni şartlara göre emekli olmak zorunda bırakılması.
Yazıda belirtildiğine göre, 8 Eylül 1999 sonrası işe başlayanlar, ne zaman başlamış olurlarsa olsunlar, yeni düzenlemeleri ve emeklilik şartlarını kabul ederek işe başlamışlardır. Ancak 8 Eylül 1999 tarihinden önce işe girmiş olanların durumu farklıdır. Bu kişiler, sistemdeki ani değişiklik ve yaş şartı getirilmesi nedeniyle, emeklilik hakkını daha uzun süre beklemek durumunda kalmışlardır.
Yazarın gözünden bu durum, sadece bir mağduriyetin ötesinde “garip” olarak nitelendirilmekte. Aynı tarihe sadece bir gün farkla işe başlayan iki kişinin, emeklilikte 17 yıl gibi büyük bir zaman farkıyla karşılaşması, emeklilik sistemindeki eşitsizliği ve mantıksızlığı gözler önüne sermektedir.