Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda oy verme işlemleri devam ederken, Şanlıurfa’da yaşanan olaylar sonrası sandık güvenliğinin artırıldığı biliniyor. Ancak ikinci turda da istenmeyen olaylar yaşandı ve CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker ile müşahitlerin saldırıya uğradığı bilgisi paylaşıldı.
İlk turda yaşanan toplu oy kullanma görüntülerinin ardından Şanlıurfa’da müşahit sayısının artırıldığı belirtilmişti. Ancak bugün gerçekleştirilen ikinci tur seçimlerinde, kadınların yerine oy kullanmaya çalışan kişilerin engellenmesi sonucunda CHP’li Ali Şeker ve müşahitler saldırıya uğradı.
Olayı duyuran CHP’li Özgür Özel, İstanbul Milletvekili Ali Şeker’in Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesi Karaali köyünde görev yaptığını ve kadınların yerine oy kullanma usulsüzlüklerine itiraz ettiği için müşahitlerin darp edildiğini ve telefonlarının kırıldığını ifade etti.
Öte yandan, Akçakale’de de Avukat Ronayi Paydaş, toplu oy kullanımını engellemeye çalışırken saldırıya uğradıklarını sosyal medya hesabından duyurdu. Paydaş, Akçakale’nin Yazlıca kırsal mahallesinde olduklarını belirterek, toplu oy kullanımını engellerken hem kendilerinin hem de sandık görevlilerinin saldırıya uğradıklarını, tehdit ve hakaretlere maruz kaldıklarını aktardı. Güvenlik endişesi nedeniyle can güvenliklerinin olmadığından bahseden Paydaş, suç duyurusu ve şikayet için köyden ayrıldıklarını ifade etti.
Bu olaylar, seçim sürecindeki gerginliklerin ve güvenlik endişelerinin göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Demokratik bir seçim ortamında oy verme işlemlerinin güvenli ve adil bir şekilde gerçekleştirilmesi önemlidir. Ancak yaşanan bu saldırılar, seçim sürecinin tarafsızlık, şeffaflık ve güvenilirlik ilkesine zarar vermektedir.
Oy kullanma sürecinde sandık görevlileri ve müşahitlerin güvenliğinin sağlanması, herhangi bir parti veya aday lehine usulsüzlüklerin önlenmesi büyük önem taşımaktadır. Seçmenlerin özgür iradesini ifade edebilmesi ve demokratik sürecin sağlıklı işleyebilmesi için güvenlik önlemlerinin daha da artırılması gerekmektedir.
Siyasi partiler ve yetkililer, seçim sürecinde tarafsızlık, adil davranış ve hukukun üstünlüğü prensiplerine bağlı kalarak toplumu sükûnete çağırmalı ve şiddet olaylarının önlenmesi için gerekli adımları atmaktan geri durmamalıdır.
Son olarak, bu olaylar demokratik değerlerimize ve seçim sürecine olan inancımızı sarsmamalıdır. Tüm vatandaşların seçimlerde özgürce tercihlerini yapabilmeleri için güvenli bir ortamın sağlanması ve demokrasinin temel ilkelerinin korunması önemlidir.