BUZDAĞI HABER
Güncel ve son dakika haberlerin adresi

İzmir Körfezi’nde Kırmızı-Turuncu Renkli Alg Tehlikesi: Uzmanlar Uyarıyor

İzmir Körfezi’nde meydana gelen renk değişimi, bölgedeki tedirginliği artırmaya devam ediyor. Uzmanlar, bu renk değişiminin mikroskobik alg türlerinden kaynaklandığını belirtiyor ve aynı zamanda deniz marulu ile alg birleşiminin müsilaj oluşumuna neden olabileceği uyarısında bulunuyor.

Cumhurbaşkanlığı Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli Kurulu Üyesi ve Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, İzmir Körfezi’nde Bostanlı, Karşıyaka, Bayraklı, Konak, Narlıdere gibi birçok noktada suyun kırmızı ya da turuncu renklere boyandığını açıkladı. Dr. Kesici, son bir hafta içinde yaşanan renk değişiminin mikroskobik alg türü olan su yosunu nedeniyle meydana geldiğini belirtti.

Dr. Kesici, İzmir Körfezi gibi biyolojik çeşitliliği giderek azalan ve su kalitesi bakımından kirlilik yükü fazla olan bölgelerde, bu tür alglerin aşırı çoğalmasıyla kirliliğin arttığını vurguladı. Ayrıca, bu durumun antropojenik ötrofikasyonun (kültürel kirlilik) önemli bir göstergesi olduğunu ifade etti. İzmir Körfezi, atık yüklü derelerin, çevredeki yerleşim alanlarının, tarım ve sanayi faaliyetlerinin yoğun baskısı altında bulunuyor ve kirlilik sorunu uzun süredir devam ediyor. Bu nedenle körfezin suyunda azot ve fosfor yükü oldukça fazla.

Dr. Kesici, bu tür alglerin aşırı çoğalması ve oluşturduğu örtünün oksijen miktarını azalttığını belirtti. Bu durumun suyun bulanıklaşmasına, biyokimyasal reaksiyonların artmasına ve ışınların dip kesime ulaşmasını engelleyerek dip çamurundaki bakteriyel etkinliği artırdığına dikkat çekti. Bu olumsuzluklar, toksik etkileriyle birlikte deniz ekosistemindeki biyolojik çeşitliliğin azalmasına neden oluyor. Dr. Kesici, İzmir Körfezi’ndeki sık görülen durumun doğal ve biyolojik bir olay olmadığını vurguladı.

İzmir Körfezi’nin son derece hassas bir dengeye sahip olduğunu belirten Dr. Kesici, körfezin özenle ve geçici olmayan bilimsel çözüm yöntemleriyle korunması ve kullanılması gerektiğini ifade etti. Körfez, kültürel kirliliğin yoğun baskısı altında bulunuyor. Yaz aylarında koku ve görüntü kirliliği, aşırı deniz marulu artışı ve alg patlamaları gibi etkilerin yaşandığı körfezdeki kirlilik göstergelerinin ciddiye alınması gerektiğini söyledi. Bu belirtiler, denizin kirlendiğinin bir göstergesi olarak bilinir. Dahası, bu küme cisimlerinin belirli bir süre sonra dağılarak deniz suyundaki oksijeni tüketmesi ve bu süreçte oksijensiz kalan canlılarda toplu veya kısmi ölümlerin görülebileceği riskine dikkat çekti.

İzmir Körfezi’ndeki renk değişimi ve alg sorunu, çevre ve su kalitesi açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor. Uzmanlar, bölgenin korunması için acil ve etkili önlemler alınmasını vurguluyor. Bu sorunun çözümü için bilimsel çalışmaların yanı sıra toplumsal farkındalığın artırılması ve sürdürülebilir çevre politikalarının uygulanması büyük önem taşıyor.

İzmir Körfezi’ndeki Alglerin Tutma Kapasitesi ve Müsilaj Tehlikesi

İzmir Körfezi’ndeki renk değişimi ve alg sorunuyla birlikte, bölgedeki atıkların algler tarafından tutulabileceği ve bu durumun kirliliğin aşırı boyutlara ulaşmasına neden olabileceği konusunda uzmanlar uyarıyor.

Dr. Erol Kesici, alglerin salyalaşma etkisiyle İzmir Körfezi’ndeki petrol ve kimyasal türevdeki atıkları tutarak, kirliliğin ciddi boyutlara ulaşmasına katkıda bulunabileceğini belirtiyor. Bu tür alglerin salgıladığı maddelerin, müsilaj tehdidinin artmasına neden olabileceği ve İzmir Körfezi’nde doğal olmayan biyokimyasal olayların giderek yaygınlaşacağı uyarısında bulunuyor. Dr. Kesici, önlem alınması gerektiğini vurgulayarak, bu tür oluşumların ve yüzey atıklarının temizlenmesinin yeterli olmadığını belirtiyor. Körfeze atık su bırakılmasının engellenmesi için derelerin bulunduğu bölgelere arıtma ünitelerinin kurulması gerektiğini ifade ediyor.

Dip çamuru konusuna da dikkat çeken Dr. Kesici, yağışlarla birlikte körfez etrafındaki bina ve diğer kirletici unsurların artmasıyla dip çamurunun da çoğaldığını belirtiyor. Her yıl İzmir Körfezi’nde dip çamurunun temizliğinin devam etmesi gerektiğinin altını çiziyor. Deniz marulunun da kirlilik nedeniyle ortaya çıkan bir sorun olduğunu belirten Dr. Kesici, deniz marulu ve alglerin birleşmesi durumunda körfezde müsilaj oluşabileceğine dikkat çekiyor. Şu anda görülen durumun zaten müsilajın belirtileri olduğunu ve bu durumun önlenmemesi halinde ciddi bir kirlilik tehlikesi oluşturabileceğini ifade ediyor. Yüzeyden toplanmanın yanı sıra deniz dip çamurunun da temizlenmesinin önemli olduğunu vurguluyor.

Dr. Kesici ayrıca, dengeli bir ekosistem ortamında alglerin doğal ve önemli olduğunu söylüyor. Alglerin bünyelerindeki elementleri karbonhidrata çevirip suyun oksijen miktarını artırdığını belirtiyor. Ancak özellikle kültürel kirlilik nedeniyle alglerin doğal işlevlerini yerine getiremediğini ifade ediyor. Alglerin tek hücreli mikro organizmalar olduğunu ve yaz gecelerinde mavi yeşil ışık yayarak biyolüminesansa neden olduklarını da vurguluyor.

İzmir Körfezi’ndeki renk değişimi, alg patlamaları ve müsilaj tehdidi, bölgedeki çevre ve su kalitesi sorununu önemli ölçüde artırmaktadır. Uzmanlar, bu sorunun çözümü için öncelikli olarak kirlilik kaynaklarının azaltılması ve körfezin korunması için etkili önlemlerin alınması gerektiğini belirtmektedir. Ayrıca, toplumsal farkındalığın artırılması ve sürdürülebilir çevre politikalarının uygulanması da büyük önem taşımaktadır. İzmir Körfezi’nin biyolojik çeşitliliğinin korunması ve ekosistemin dengeye kavuşturulması için acil eylemler gerekmektedir.

Tepki Göster
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
yorum Yap

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku