Kur Korumalı Mevduat (KKM) Sistemindeki Değişim ve Tasarruf Finansmanı: Vatandaşlara Yeni Çağrılar

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, Türkiye’de ekonomik dengesizliklerle mücadele kapsamında uygulanan Kur Korumalı Mevduat (KKM) sisteminde önemli bir gerileme yaşanıyor. 15 Ağustos’ta 3 trilyon 410 milyar TL’ye ulaşan KKM toplamı, son verilere göre 2,92 trilyon TL’ye geriledi. Bankacılık kaynaklarına göre, KKM’den çıkış yapan kişilerin TL mevduatlarına dönüş yaptığı gözlemleniyor.

Bu durumu değerlendiren Birevim Genel Müdürü Av. Mahir Orak, vatandaşlara seslenerek, mevduatlarını tasarruf finansmanı sistemi içinde değerlendirmeleri çağrısında bulundu. Orak, bu geçişin tasarlanarak, vatandaşların avantaj sağlamasının önemine vurgu yaptı.

KKM sistemine olan ilginin yüksek olduğunu belirten Orak, birikimlerini değer kaybına uğramadan koruma amacıyla tercih edilen KKM’nin, ekonomi yönetimindeki değişikliklerle cazibesini yitirmeye başladığını ifade etti. Ancak, bu süreçte atılması gereken en önemli adımın, vatandaşların birikimlerini tasarruf finansmanı sistemine dahil etmeleri olduğunu söyledi.

Av. Mahir Orak, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Tasarruf finansmanı sistemi, KKM’deki mevduatların sistem içerisinde kalarak vatandaşın birikimlerini canlı tutmasına vesile olur ve ev, araba ya da iş yeri gibi hedeflerine kısa sürede ulaşmalarını sağlar” dedi.

Tasarruf Finansmanının Avantajları:

Tasarruf finansmanının, vatandaşlara faizsiz bir sistemde birikimlerini yatırıma dönüştürme ve milli ekonomiye katkı sağlama imkanı tanıdığını belirten Orak, bu sistemin mevduatların değerini koruma ve artırma potansiyeli olduğunu vurguladı. Ayrıca, tasarruf finansmanı sistemiyle kazanılan her kuruşun tasarrufa dönüştürülerek güçlendirildiğini ve vatandaşların yatırım hedeflerine ulaşmalarını hızlandırdığını ifade etti.

KKM’den çıkışların yüzde 14 seviyesinde olduğunu belirten Orak, bu miktarın ekonomi için olumsuz sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekti. Tasarruf finansmanı sistemiyle vatandaşların mevduatlarını değerlendirmelerinin, hem ekonomik anlamda vatandaşa fayda sağlayacağını hem de milli ekonomiye katkı sunacağını söyledi.

Orak, “Faize maruz kalmadan, borçlanmadan ve herhangi bir peşinat ödeme zorunluluğu olmadan herkesin bir evi ve bir arabası olsun, gelecek hedeflerine bugünden ulaşabilsin istiyoruz” şeklinde konuştu.