- Followers
- Subscribers
- Followers
- Members
- Followers
- Members
- Subscribers
- Posts
- Members
- Subscribe
Son aylarda Türkiye’nin farklı bölgelerinde meydana gelen depremler, deprem uzmanlarını harekete geçirdi. Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremlerin ardından Antalya, Bingöl, Malatya ve Diyarbakır’da 4’ten büyük sarsıntılar gerçekleşti. Uzmanlar, bu art arda gelen depremler ve uzmanlardan gelen uyarılar hakkında değerlendirmelerde bulundu.
O BÖLGEDE 2 BÜYÜK DEPREM OLDU
Prof. Dr. Naci Görür, son günlerde meydana gelen depremlerle ilgili yaptığı açıklamada, bölgedeki deprem aktivitesinin artışına dikkat çekti. “O bölgede 2 büyük deprem oldu. Bölgedeki aktif fay sistemleri özellikle depremleri üreten fay sistemleri daha uzun zaman dengeyi bulmak için belirli ölçüde depremler oluşturacaktır. Genel anlamda, bunlara artçı diyebilirsiniz. Bunların 1-2 sene daha devam edebileceğini düşünüyoruz. Gittikçe daha küçülecek ve oluşum sıklıkları azalacaktır” dedi. Ayrıca, bu depremlerin komşu faylar üzerinde de etkili olduğunu ve stres transferine neden olduğunu belirtti.
99’DAN SONRA 30 SENE
Prof. Dr. Görür, İstanbul’un deprem riski hakkında da önemli açıklamalarda bulundu. “99’dan sonra 30 sene koysanız 2029 olur. Bunu 13 sene aşağı, 13 sene yukarı çekerseniz 2045 ile 2016 olabilir. Biz 2016’ları geçtiğimize göre sonlarındayız” ifadeleriyle İstanbul’daki olası bir depremin zamanlamasına dikkat çekti ve bu riskin hala devam ettiğini vurguladı.
Daha fazla oku
DAHA BÜYÜK DEPREMLERİN TETİKLENEBİLİR
Son günlerde Malatya, Diyarbakır ve Bingöl’de meydana gelen depremler, deprem uzmanlarının uyarılarını güçlendirdi. Uzmanlar, bu depremlerin bölgedeki aktif fay sistemlerindeki stresi artırabileceğini ve daha büyük depremlerin tetiklenebileceğini belirtiyorlar. Prof. Dr. Görür, “Stres transferi, o fayların stres alanlarında değişikliğe neden oldu” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Uzmanlar, bu süreçte yerel yöneticileri ve halkı deprem hazırlıkları konusunda bilinçlendirmeye ve gerekli önlemleri almaya çağırıyor. Depremlerin ne zaman ve nerede olacağını tam olarak öngörmek mümkün olmasa da, binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi ve halkın bilinçlendirilmesi büyük önem taşıyor.
Tepki Göster
+1
+1
+1
+1
+1
+1
+1