Ümit Özdağ, Zafer Partisi lideri olarak, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na destek vereceğini açıklamış ve 7 maddelik bir protokole imza atmıştı. Bu açıklamaları ve protokole ilişkin detayları SÖZCÜ TV’de İpek Özbey’in sorularına verdiği cevaplarla açıkladı. Bu görüşmelerde Özdağ’ın verdiği yanıtlar, dikkat çekici ve önemli bilgiler verdi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, SÖZCÜ TV’de İpek Özbey’in sorularını yanıtladığı canlı yayında, pazar günü yapılacak olan cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turunda Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na destek vereceğini açıklamıştı. Bu önemli açıklama, Türk siyasetinde dikkat çeken bir gelişme olarak değerlendirilmektedir.
Ümit Özdağ, “İçişleri Bakanlığı koltuğuna oturmak ve sığınmacıları da bu yetki çerçevesinde gibi bir isteğiniz var mı?” sorusu ile ilgili şu ifadeleri kullandı:
İçişleri Bakanlığı koltuğuna oturmak ve sığınmacılarla ilgili konuların da bu yetki çerçevesinde olduğunu ifade eden Ümit Özdağ, ancak, bu isteğin Zafer Partisi’nin ittifakın bir parçası olmadığını ve bu konuda diğer siyasi partilerle görüşmelerin yapılacağını belirtti. Ümit Özdağ, sadece CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile ikili görüşme yapacaklarını ve bu konuda detaylı bilgileri sadece Kılıçdaroğlu ile paylaşacaklarını ifade etti.
Ümit Özdağ, desteklerinin bakanlık pazarlığına bağlı olmadığını ve onlar için önemli olanın Cumhuriyet’in kuruluş ilkelerinin muhafaza edilmesi, terörle mücadelede devletin etkin varlığının savunulması ve kaçak ve sığınmacıların vatanlarına gönderilmesi olduğunu belirtmiştir. Bu konuları protokolle netleştirdiklerini ve önemsediklerini vurguladı.
Ümit Özdağ, Selim Temurci’nin kendisiyle ilgili yaptığı açıklamaya yanıt verirken şunları söyledi:
“Bu tarz açıklamaları bir şaka olarak değerlendirebiliriz. Kendi adıma söyleyebilirim ki benim için önemli olan Türkiye’nin geleceği ve milli bir duruşun korunmasıdır. İçişleri Bakanlığı pozisyonuyla ilgili tartışmalar veya başka siyasi değerlendirmeler, bu hedeflerimizden sapmamıza neden olmaz. Sn. Süleyman Soylu’nun kalıcı olarak görevde kalacağı veya başka bir şekilde değişiklik olup olmayacağı, benim pozisyonumla ilgili kararı etkilemez.”
Bu açıklamalarıyla Ümit Özdağ, Selim Temurci’nin yorumunu bir şaka olarak değerlendirerek, kendi hedeflerine odaklandığını ve İçişleri Bakanlığı pozisyonuyla ilgili tartışmalardan etkilenmeyeceğini vurguladı.
Ümit Özdağ, İpek Özbey’in HDP seçmenine yönelik bir mesajının olup olmadığını sorduğunda, şu yanıtı vermiştir:
“Benim çağrım tüm Türk halkına, daha önce hangi partiye oy vermiş olursa olsun, şudur: 13 milyon sığınmacının Türkiye’de kalmasını istiyor musunuz, istemiyor musunuz?
Hastanede hem kendi paranızı hem de sığınmacının parasını verip daha sonra onun arkasında beklemek istiyor musunuz?
Eczaneye gittiğinizde ilaç için kendiniz para ödeyip, Suriyelinin bedava ilaç almasını istiyor musunuz?
Yılda 11 milyar dolar harcamak istiyor musunuz?
2011 yılından bu yana her Türk vatandaşının cebinden 1800-1900 dolar, sığınmacılar için harcanan bir para oldu. İnsani yardım adı altında 72 milyar dolar harcandı, bunun büyük bir kısmı Suriye’nin kuzeyine gitti.”
SİNAN OĞAN’A KIRGIN MI?
Ümit Özdağ, Sinan Oğan’ın ikinci turda Erdoğan’ı destekleme kararı sonrası kırgın olup olmadığı sorusuna şu şekilde yanıt vermiştir:
“Sinan Oğan ile aramızda bir anlaşmazlık veya kırgınlık söz konusu değil. Sinan Oğan, kendi kararını vermiş ve bu kararı saygıyla karşılıyorum. Her siyasi liderin kendi tercihleri ve değerlendirmeleri vardır. Biz, her zaman Türkiye’nin çıkarlarını ön planda tutan bir siyaset anlayışıyla hareket ediyoruz. Sinan Oğan’ın kararı, bizim ATA İttifakı içindeki çalışmalarımızı etkilemez ve beraber yürüttüğümüz çalışmalara devam ederiz.”
Hayır, kırgın değilim. Sinan Bey’e yönelik çok sert eleştiriler yapılıyor. Sinan Bey’in de bu sonuçtan çok mutlu olduğunu düşünmüyorum. Ancak, eleştiri yapanların Sinan Bey’in bu seçimlerin ikinci tura kalmasında büyük emeğinin olduğunu unutmaması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye bugün eğer ikinci bir fırsatı yakaladıysa, Sinan Bey ve eşi Gökçen Hanım da bunun için çok çalıştılar.