- Followers
- Subscribers
- Followers
- Members
- Followers
- Members
- Subscribers
- Posts
- Members
- Subscribe
Dünya genelinde Covid-19 salgınına dair endişeler, bilim insanlarının Danimarka ve İsrail’de tespit edilen yeni bir varyant hakkında alarm vermesiyle yeniden alevlendi. Bu yeni varyant, resmi bir adı olmamakla birlikte BA.6 olarak adlandırılıyor ve başak proteini üzerinde bir dizi yeni mutasyon taşıması nedeniyle uzmanlar arasında büyük bir endişe kaynağı haline geldi. Varyantın şu ana kadar sınırlı sayıda vakada tespit edilmiş olmasına rağmen, uzmanlar gerçek vakaların sayısının daha yüksek olabileceği konusunda uyarıyor.
Bilim insanları, BA.6’nın atasal türü olan Omicron’dan önemli ölçüde farklılaşması durumunda aşıların etkinliğinin azalabileceği ihtimali üzerine dikkat çekiyor. Bu durum, salgının daha da yayılmasına ve hastalığın kontrolünün zorlaşmasına yol açabilir. Başak proteini üzerindeki yeni mutasyonlar, antikorların virüse karşı bağışıklık sağlama yeteneğini zayıflatabilir. Bu nedenle, bilim insanları aşı üreticilerini bu yeni varyanta uygun aşılar geliştirmeye teşvik ediyor.
Sonbaharda takviye aşı
Aynı dönemde, ABD’de Eris olarak adlandırılan başka bir Covid-19 varyantının neden olduğu vakalarda küçük bir artış gözleniyor. Covid-19 kaynaklı hastaneye yatışlar ABD’de son bir haftada yüzde 14 artarak 10 bin 320’ye ulaştı. Bu artış, ABD Gıda ve İlaç Dairesi’nin (FDA) sonbaharda takviye aşıların kullanılmasını önermesine neden oldu. Ancak, bu takviye aşılar daha çok geçmişte sorun yaratan XBB varyantlarına karşı etkili olması hedefleniyor.
BA.6 varyantı şu ana kadar sadece üç vakada tespit edilmiş olmasına rağmen, uzmanlar gerçek durumun bunun ötesinde olabileceğini vurguluyor. Covid-19 enfeksiyonlarının sadece bir kısmının varyantlar için kontrol edildiği ve bu nedenle BA.6’nın etkilerinin daha geniş olabileceği düşünülüyor.
Daha büyük bir dalgaya neden olabilir
Oxford Üniversitesi’nden Dr. Trisha Greenhalgh, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, “Bir kez daha maske takma zamanı gelmiş gibi görünüyor.” ifadelerini kullanarak toplumun maske kullanımına tekrar dikkat etmesi gerektiğini vurguladı.
Scripps Research’te görevli Dr. Eric Topol ise, “İsrail ve Danimarka’da ortaya çıkan ve başak proteininde 30’dan fazla mutasyon içeren bu SARS-CoV-2 (Covid-19) varyantına dikkat edin.” şeklinde uyarıda bulunarak yeni varyantın potansiyel risklerine dikkat çekti.
Daha fazla oku
London College Üniversitesi’nden Profesör Christina Pagel ise konuyla ilgili olarak “Bunu söylemek için çok erken, ama bu corona virüs varyantı (şu anda 2 ülkede) onu önceki Omicron türlerinde farklı kılan çok sayıda yeni mutasyona sahip. Potansiyel olarak daha büyük bir dalgaya neden olabilir.” şeklinde yorumda bulundu.
Başak Proteinindeki Mutasyonlar ve Antikor Etkisi:
Başak proteini, Covid-19 virüsünün hücrelere yapışmasını ve enfeksiyonun başlamasını sağlayan kilit bir bileşendir. Bu nedenle aşılar ve bağışıklık tepkisi, genellikle başak proteinine yönelik oluşturulur. Ancak, başak proteininde meydana gelen mutasyonlar, virüsün yapısal özelliklerini değiştirir ve bu da antikorların bu proteinle etkileşimini zorlaştırabilir. Bu durum, antikorların virüsü tanıyamamasına veya onunla etkili bir şekilde savaşamamasına yol açabilir.
Antikorlar ve Bağışıklık Etkinliği:
Mutasyonlar sonucu başak proteininin yapısında meydana gelen değişiklikler, antikorların bu protein üzerindeki etkisini azaltabilir. Antikorlar, virüsü nötralize etmek için virüsün başak proteinine bağlanır. Ancak mutasyonlar, antikorların bu bağlanmayı başaramamasına veya daha az etkili bir şekilde bağlanmasına neden olabilir. Bu da bağışıklık sistemine karşı virüsün direnç kazanmasına ve enfeksiyonun yayılma olasılığının artmasına yol açabilir.
T-hücreleri ve Diğer Bağışıklık Yanıtları:
Bilim insanları, mutasyonlar nedeniyle antikorların etkinliğinin azalmasının yanı sıra bağışıklık sisteminin diğer bileşenlerinin de önemli olduğunu vurguluyor. Özellikle T-hücreleri gibi hücresel bağışıklık yanıtları, virüsü tanıyarak onunla savaşabilir. Bu nedenle, aşılar sadece antikor üretimini hedeflemez, aynı zamanda T-hücrelerinin etkinliğini de artırabilir.
Profesör Stephen Griffin, Leeds Üniversitesi’nden bir bulaşıcı hastalıklar uzmanı olarak, yeni Covid-19 varyantlarından biri olan BA.6’nın genetik yapıda büyük bir değişikliği temsil ettiğini belirtti. Aynı zamanda bu varyantın ortaya çıkışının, geçmişte gördüğümüz Omicron varyantının ilk dönemlerini anımsattığını ifade etti.
Tepki Göster
+1
+1
+1
+1
+1
+1
+1