Fırat Nehri’ne siyanür sızma ihtimali var mı?

Erzincan’da Altın Madeni Heyelanı: 9 İşçi Toprak Altında Kaldı.

Erzincan’ın İliç ilçesinde bulunan bir altın madeni sahasında meydana gelen heyelan sonucu, 9 işçi toprak altında kaldı. Olayın ardından bölgeye çok sayıda arama kurtarma ekibi sevk edilirken, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın NTV yayınına bağlanarak yaptığı açıklamada, 667 işçiden 9’unun hala ulaşılamadığını belirtti ve arama kurtarma çalışmalarının titizlikle devam ettiğini ifade etti.

Heyelanın geniş bir bölgeyi etkilediği belirtilirken, yaşanan toprak kayması sonucu büyük miktarda istiflenmiş olan toprak kütlesinin 100 dönümlük alana yayıldığı bilgisine ulaşıldı. Maden sahasında 400 personelin katılımıyla arama kurtarma çalışması sürerken, olayla ilgili adli soruşturma başlatıldı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Erzincan Valiliği’nden ise siyanür iddialarına ilişkin açıklama geldi. Bakanlığın yazılı açıklamasında, toprak altında kalan işçilere sağ salim ulaşılması temennisinde bulunulurken, AFAD koordinasyonunda arama kurtarma çalışmalarının devam ettiği belirtildi.

Ayrıca açıklamada, toprak kaymasının ardından Sabırlı Deresi’nin Fırat Nehri’ne ulaştığı menfezin kapaklarının kapatıldığı ve ekiplerin sahada çalışmalarını sürdürdüğü vurgulandı.

Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, gazetecilere yaptığı açıklamada, toprak altında kalan işçilere ulaşılması için tüm ekiplerin olay yerinde olduğunu belirtirken, vatandaşların resmi kaynaklara itibar etmeleri gerektiğini vurguladı. Aydoğdu ayrıca, siyanür iddialarının doğru olmadığını ve Fırat Nehri’ne herhangi bir sızma olmadığını ifade etti.

Yaşanan heyelan ve işçilerin kurtarılması için devletin tüm imkanlarının seferber edildiği belirtilirken, olay yerindeki çalışmalara devam ediliyor. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Enerji ile Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın bölgeye gelmek üzere hareket ettiği kaydedildi. Bölgede, çeşitli siyasi parti temsilcileri ve yetkililerin de hazır bulunduğu bildirildi.

SİYANÜR NEDİR?

Siyanür, kimyasal bir bileşiktir ve birçok endüstriyel uygulamada kullanılır. Hidrosiyanik asidin tuzları olan siyanür tuzları, genellikle potasyum siyanür (KCN), sodyum siyanür (NaCN) ve potasyum siyanat (KCN) gibi formlarda bulunur. Siyanür, zehirli bir bileşik olarak bilinir ve oldukça tehlikeli olabilir.

Siyanür, maden endüstrisinde altın ve gümüş gibi metallerin işlenmesinde yaygın olarak kullanılır. Bu proses genellikle siyanür liçi olarak adlandırılır ve cevherlerden metal çıkarmak için kullanılır. Siyanür ayrıca kimyasal sentezlerde, metal işleme, kağıt üretimi, plastik üretimi ve diğer endüstriyel uygulamalarda kullanılır.

Ancak siyanürün toksik etkileri nedeniyle güvenli bir şekilde kullanılması gereklidir. Siyanür, vücuda girdiğinde, hücrelerdeki solunum süreçlerini engelleyerek hızla zehirlenmelere ve ölümlere neden olabilir. Bu nedenle, siyanür ile çalışırken sıkı güvenlik önlemleri alınmalıdır.

Birçok ülkede siyanür kullanımı sıkı kurallara tabidir ve çevresel etkileri nedeniyle eleştirilmektedir. Siyanür, suya veya toprağa karıştığında çevreye ciddi zararlar verebilir ve ekosistemlerde büyük ölçekli ölümlere neden olabilir. Bu nedenle, siyanür kullanımıyla ilgili düzenlemeler ve denetimler büyük önem taşır.

SİYANÜRÜN ZARARLARI NEDİR?

Siyanürün zararları şunlar:

1. Zehirlilik: Siyanür, vücuda girdiğinde hücrelerdeki solunum süreçlerini engelleyerek hızla zehirlenmelere ve ölümlere neden olabilir. Siyanür, hızla etkili olduğu için küçük miktarlarda bile ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
2. Çevresel Etkiler: Siyanür, doğal yaşamı olumsuz etkileyebilir ve ekosistemlere zarar verebilir. Siyanür kirliliği, su kaynaklarında ve toprakta ciddi hasarlara neden olabilir, sucul organizmaları öldürebilir ve yeraltı suyu kirliliğine yol açabilir.
3. Kronik Etkiler: Uzun süre maruz kalındığında veya düşük düzeylerde uzun süreli maruz kalındığında, siyanür kronik sağlık sorunlarına neden olabilir. Bunlar arasında baş ağrısı, baş dönmesi, sinir hasarı, solunum problemleri ve sindirim sistemi sorunları bulunabilir.

1. Kanserojenlik: Siyanürün kanserojen olup olmadığı konusunda bazı belirsizlikler olsa da, bazı çalışmalar siyanürün kanser riskini artırabileceğini öne sürmektedir. Özellikle uzun süre maruz kalındığında, belirli kanser türlerinin riskini artırabilir.
2. Endüstriyel Kazalar: Siyanür, endüstriyel işlemlerde kullanıldığında, kaza durumlarında ciddi tehlikelere neden olabilir. Kontrolsüz bir siyanür sızıntısı veya patlama, işçilerin ve çevredeki insanların hayatını ciddi şekilde tehlikeye atabilir.
3. Biyolojik Çeşitlilik Kaybı: Siyanür kirliliği, sucul ve karasal ekosistemlerde biyolojik çeşitliliği azaltabilir. Özellikle sucul ekosistemlerde, siyanür kirliliği balık, amfibyum ve diğer sucul organizmaların ölümüne neden olabilir ve ekosistem dengesini bozabilir.

Bu nedenlerle, siyanürün güvenli bir şekilde kullanılması ve çevresel etkilerinin kontrol altında tutulması büyük önem taşır. Siyanürle çalışan endüstrilerde sıkı güvenlik önlemleri alınmalı ve çevresel etkileri minimize etmek için uygun önlemler alınmalıdır.