- Followers
- Subscribers
- Followers
- Members
- Followers
- Members
- Subscribers
- Posts
- Members
- Subscribe
Terörle mücadelede yaralanmış ve maluliyet oranları yüzde 40’ın altında olduğu gerekçesiyle resmi olarak gazi sayılamayan binlerce asker ve polis, kendilerine verilen sözlerin tutulmasını bekliyor. Bu kişiler arasında işitme kaybına maruz kalanlar, vücutlarında şarapnel parçaları veya kurşun taşıyanlar ve terör olaylarından kaynaklanan psikolojik sorunlarla mücadele edenler bulunmaktadır. Bu durumda olanların çoğu, resmi olarak gazi sayılmadıkları için gazilik hakkı elde edememekte ve şeref aylığı almamaktadır.
Yıllardır bekleyişlerini sürdüren 20 bin asker ve polis, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden (TBMM) gelecek müjdeli haberleri beklemektedir. Ancak kendilerine verilen sözlerin tutulmadığını ifade eden bu kişiler, her seçim döneminde adlarının gündeme geldiğini ancak sonuç alamadıklarını dile getirmektedir. 15 Temmuz gazileri için çıkarılan kanunun bir gecede çıkarılmasına rağmen kendileri için neden benzer bir adım atılmadığını sorgulamaktadırlar. Bu durumda olanlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin öksüz ve üvey evladı muamelesi gördüklerini ifade etmekte ve sadece onurlandırıcı bir madalya talep etmektedirler.
Bir örnek olarak, Gaziantep Islahiye’de teröristlerin döşediği mayın nedeniyle yaralanan 36 yaşındaki Şaban Çelikel’in durumu gösterilebilir. Çelikel, kollarında hala şarapnel parçaları ve yanık izleri bulunduğunu ancak resmi olarak gazi sayılmadığını belirtmektedir. Gazilik kimliğinde “gazi” yazmadığı için sürekli olarak “sen çakma gazisin” gibi ifadelere maruz kaldığını ve kendini ispatlamakta zorlandığını dile getirmektedir. Kendisi gibi yaralanan birçok kişi için de benzer sorunlar yaşandığı ve resmi belgelere rağmen gazi sayılamadıkları vurgulanmaktadır.
Gazilerin yaşadığı fiziksel zorluklar ve kaybettikleri uzuvlar nedeniyle bazı insanların tuhaf bakışlarına maruz kaldıkları da anlatılmaktadır. Çelikel, terörle mücadelede yaralandıklarını ve kendilerini keyfi yaralamayan kişiler olduklarını vurgulamaktadır. Ancak seslerinin duyulmadığını ve isyanlarının görmezden gelindiğini düşündüklerini ifade etmektedir. Bu nedenle, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne gidip kollarını kesmeleri gerektiği gibi çarpıcı ifadelerle tepkilerini dile getirmektedir.
Bu durum, binlerce asker ve polisin yaşadığı mağduriyetin bir örneğini ortaya koymaktadır. Uzun yıllardır bekleyiş içinde olan bu kişiler, resmi olarak gazilik hakkını elde etmek ve şeref aylığı almaktan daha önemli olarak, devletin kendilerine verdiği sözleri tutmasını talep etmektedirler.
“Gazi Olmayan Gazilere Sahip Çıkılmalı”
Son yıllarda milliyetçilik duygusunun yükselişte olduğu ifade edilse de, malul sayılmayan gazilere sahip çıkılmadığı eleştirileri yükseliyor. Malul Sayılmayan Gaziler Derneği Başkanı Halil Pulant, bu görüşleri destekleyen isimlerden biri olarak ortaya çıkıyor. Kendisi 2007 yılında terör örgütüyle yapılan bir çatışmada sırtına saplanan kanas mermisiyle yaralanmıştır. Pulant, yaşadığı travmatik olay sonucu akciğerini delerek kaburga kemiğini kırmış ve ameliyatla mermi çıkarılmıştır. Ancak kendisi ve benzer durumda olan 20 bin kişi, gazilik hakkını elde edememiştir.
Pulant, malul sayılmayan gaziler olarak yaşadıkları mağduriyeti dile getirirken, seçim dönemlerinde diğer kesimlere hakların verildiğini ancak kendilerinin göz ardı edildiğini ifade etmektedir. Vatana hizmet etmiş, ölümü göze almış bu insanların haklarının verilmediği ve söylemlerde sıkça bahsedilen milliyetçilik duygusuna sahip çıkan bir toplumun, gazilere de sahip çıkması gerektiğini vurgulamaktadır. Pulant’a göre Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) konuya ilgi gösteren partilerdir. MHP’nin konuya sahip çıkması ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilgilenmesi, malul sayılmayan gazileri umutlandırmaktadır. Pulant, uzuvlarını feda eden gazilere itibarın ve hakların verilmesi gerektiğini ifade etmektedir.
Ancak Pulant ve diğer gaziler, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) iletişime geçemediklerini, randevu taleplerine yanıt alamadıklarını ve ilgilenilmediğini belirtmektedir. Bu durum malul sayılmayan gazilerin AK Parti’ye kırgınlık duymalarına neden olmuştur. Pulant, AK Parti’yle geçmişte iletişimde olduklarını ancak 15 Temmuz gazilerine hakların verilmesinden sonra kendilerine ulaşılamadığını iddia etmektedir.
Nizamettin Teşi isimli bir diğer malul sayılmayan gazi de AK Parti’ye kırgın olan isimler arasında yer almaktadır. Teşi, Tunceli’de teröristlerle çatışırken kulağından girip boynuna saplanan bir mermiyle yaralanmıştır. Kendisi, 27 yıldır mücadele ettiğini ve malul sayılmayan gazilerin haklarını alacaklarına inandığını ifade etmektedir. Teşi, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin kendilerine söz verdiğini ve seçim beyannamesine konuyu dahil ettiklerini belirtmektedir. Ancak MHP’nin mücadele ettiğini ancak tıkanmalar yaşandığını ve AK Parti’ye kırgınlık duyduklarını ifade etmektedir.
Malul sayılmayan gaziler, milliyetçilik duygusunun yükseldiği bir dönemde kendilerine de sahip çıkılmasını talep etmektedir. Gazilik onurunu, madalyalarını ve haklarını almalarını beklemektedirler. Bu konuda MHP ve CHP’nin ilgi göstermesi, gazileri umutlandırmış olsa da AK Parti iletişimde sorun yaşandığı ve beklenen ilgiyi göstermediği için kırgınlık yaratmıştır. Malul sayılmayan gaziler, devletin verdiği sözlerin tutulmasını ve haklarının verilmesini istemektedirler.
Daha fazla oku
“Malul Sayılmayan Gazilerin Hak Arayışı: Verilen Sözler ve Beklenen Sonuç”
Malul sayılmayan gaziler, uzun yıllardır hak arayışı içerisindedir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) 2021’de seçim beyannamesinde yer almaları ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin destek sözleri, malul sayılmayan gaziler için bir umut olmuştu. Ancak bu umut henüz sonuç vermemiştir.
MHP’nin Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter tarafından 2021’de TBMM’ye sunulan kanun teklifi, yaklaşık 20 bin asker ve polise hem gazilik hakkı verilmesini hem de şeref aylığı bağlanmasını içermekteydi. Ancak bu teklife ilişkin henüz bir sonuç alınamamıştır.
Malul sayılmayan gaziler, geçmiş yıllarda da çeşitli girişimlerde bulunmuş ancak istedikleri sonucu elde edememişlerdir. 2016-2022 yılları arasında toplam 15 kanun teklifi verilmiş olsa da, konu TBMM’de gündeme gelmemiştir. Bu durum, gazilerin haklarının verilmesi konusunda yaşanan aksaklıkları ve ihmalin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.
Malul sayılmayan gazilerin hak arayışı sadece MHP’ye yönelik değildir. Geçmişte CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da şehit ve gazi aileleriyle bir araya gelerek konuya dikkat çekmiş ve gazilerin haklarının tam anlamıyla teslim edilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Ancak siyaset kurumunun olayları zaman geçtikten sonra unutması ve sorunları zamana terk etmesi, gazilerin beklentilerini karşılamada yetersiz kalmaktadır.
Malul sayılmayan gazilerin hak arayışında, öncelikli olarak sorunu yaşayanların sesinin dinlenmesi ve onların ihtiyaçlarına odaklanılması gerekmektedir. Gazilerin haklarının verilmesi konusu sadece kanun teklifi sunmakla çözülmeyecek kadar karmaşıktır. İlgili tarafların görüşleri alınmalı, acil ihtiyaçlar belirlenmeli ve çözüm odaklı adımlar atılmalıdır.
Malul sayılmayan gazilerin beklentileri, sadece bir partiye veya siyasi figürlere yönelik değildir. Bu durum, Türkiye’nin genel bir sorunudur ve tüm siyasi aktörlerin ve toplumun ortak bir sorumluluğudur. Malul sayılmayan gazilerin haklarına saygı gösterilmesi, onların gazilik onurunu, madalyalarını ve haklarını almaları, ülkenin terörle mücadelede gösterdikleri fedakarlığa verilen değerin bir ifadesi olacaktır.
Malul sayılmayan gazilerin hak arayışı ve talepleri, bir makalede ele alınarak kamuoyuna duyurulmalıdır. Bu sayede toplumun dikkati konuya çekilerek, gazilerin yaşadığı sorunlar ve beklentileri daha geniş kitlelere ulaşabilir.
Tepki Göster
+1
+1
+1
+1
+1
+1
+1